nişanlanmanın yeni fransızca adı PACS mı?

Posted by little drop of poison | Posted in | Posted on 11:54

Özellikle evlenemeyen homoseksüellerin resmileşme yolu olarak ortaya çıkan PACS'ı artık heterolar da ciddiye almalı gibi görünüyor.

Üniversiteye başlayana kadar sadece iki Fransız arkadaşım vardı; ikisi de aynı ismi ve soyadı taşıyan iki farklı Fransız kız... Geçtiğimiz günlerde ikinci Fransız arkadaşımın (ona Fransız 2 diyelim) da diğer gibi bir süredir birlikte olduğu erkek arkadaşıyla PACS'landığını öğrendiğimde bu PACS işini heteroseksüel anlamda daha ciddiye almaya başladım. Zira ilki (Fransız 1) bana PACS'landığını söylediğinde birlikte olduğu kişinin kadın mı erkek olduğunu anlayamadığım için yaklaşık yarım saat boyunca zamir kullanmadan konuşmaya çalışmış ve bir türlü yarı damadın kişisel özelliklerini (ne iş yaptığını, kaç yaşında olduğunu) soramamış, onun yerine cinsiyeti de anlamaya çalışan yuvarlak sorular sormak zorunda kalmıştım: örn. aa gerçekten mi ne kadar zamandır berabersiniz? birlikte neler yapıyorsunuz? nasıl tanıştınız? eviniz nasıl? kim dekore etti? ayakkabıların çok güzelmiş, onları kim seçti? gibi... Benim kıvırmaya çalıştığımı farketmiş olacak ki Fransız 1 de epey bir süre dayanmıştı il/lui zamirini kullanmak için. Neyse ki Fransız 2 de olaya hakimdim ve böyle bir kıvranmaya gerek kalmadı.
Tespitimize dönecek olursak, PACS'ların etrafımızda bu kadar yer almaya başlaması ve artık sadece bir Fransız işi olmakla kalmayıp yabancı damat/gelinlere de bulaşması (Fransız 2'nin PACS'ı Avustralya'da gerçekleşmiş), onun sadece belli ülkelerde değil ama genel literatürde yeni bir "hayat birleştirme" yolu haline geleceğini veya en azından evlenmenin bir önceki etabı olacağını gösteriyor olabilir mi? Eğer öyleyse, yavaş yavaş modası geçen evlilik müessesesi tekrar güçlenebilir mi?
Bu sonuca varmadan önce tekrar PACS'ın tam olarak ne olduğunu gözden geçirmek iyi olabilir. Wikipedia'dan aktarmak gerekirse, PACS, yani "Pacte civil de solidarité" iki yetişkin (aynı cinsiyet veya karşıt cinsiyetlerden olabilirler) arasında yapılan bir sivil birleşmeyi tanımlıyor. Hukuki anlamda PACS bir kontrat aslında; sadece ben çamaşırları yıkarım sen yemeği yap tarzında bir anlaşma olmaktan daha öteye geçerek bu kişileri mahkeme önüne veya belediyedeki memurun önüne götürüyor. Yarı-evlilik olarak da görülebilecek bu anlaşmayla (400 Euro gibi bir para da veriliyormuş) kişiler ortak yaşayarak birbirlerinin sosyal güvencelerinden (fransada bunlara dahil olanlar; vergi yükümlülükleri, sosyal ve çalışma hakları, vatandaşlık hakları, evlatlık alma) faydalanabiliyorlar. William Edmiston ve Annie Duménil'in "La France Contemporaine" (2009) kitabına göre 1999'dan 2008'e kadar geçen sürede 350bin kontrat yapılmış ve bunların yüzde 88'i bir kadınla bir erkek arasında gerçekleşmiş ve bu kontratların sadece yüzde 12'si (yüzde 40'lık boşanma oranıyla karşılaştırılırsa) sonra erdirilmiş.
Benim bu yazıdaki tezim PACS'ın evliliğin yerine geçeceği üzerine değil, evlilik müessesesi içinde olan nişanlılık müessesesi yerine geçeceği üzerinde duruyor; iki kişiyle yapılan muhabbetsel kalitatif veriye dayanan bu tezim tamamen afaki olmakla birlikte çok mantıksız olmayabilir.
Bu iki kurumu karşılaştırmak için o halde şimdi de "nişanlılık" olgusunu ele alalım ve hatta bunu bir kez daha wikipedia'dan alınmış bir resimle süsleyelim.

(William Adolphe Bouguereau- The Proposal, 1872)


Nişanlılık, Türk sosyal ve hukuki geleneğine göre (Abik, 2005) batılı kültürlere benzer bir şekilde "bir kadın ile bir erkeğin, ileride birbirleriyle evleneceklerini karşılıklı olarak vaat etmeleridir" ve "evlenmeye deneme dönemi olarak hizmet etmekte", "[nişanlıların] bu dönemde birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı [bulmasını], birbirlerinin maddi ve manevi değer hükümlerini öğrenmeye çalışmasını [sağlamaktadır]. Bu açıdan nişanlanma bir "ön sözleşme"dir.
Sosyal bağlamda bakıldığında, nişanlanma müstakbel gelin ve damadın birbirlerini daha iyi tanıması dışında, sosyal çevrelerini de daha iyi tanımasını beraberinde getirmektedir. İlişkilerin daha kapalı ve mesafeli yaşandığı Türkiye gibi toplumlarda nişanlılık, önceden tanışıp da hayatlarını birleştirmek isteyen gençlerin sosyal çevrelerini evliliğe hazırlamak için bir etap olur, daha önce tanışmamış, örneğin görücü usulü evlenen çiftler içinse hem bireylerin birbirlerini hem de yine sosyal çevrelerin birbirlerini tanımalarına fırsat tanır.
Biz PACS'la karşılaştırmamızı tabi bu ikinci grup üzerinden değil de, evlenme kararını bir şekilde kendi almış, ve hatta nispeten daha özgür "dolaşma hakları" edinmiş bireyler açısından ele alalım; yine de göreceli olarak ikinci örnekle de karşılaştırma yapabiliriz. Şöyle düşünelim, Türk örneğinde birlikte dışarıya çıkabilen, rahatça görüşebilen bir çiftin bu işi resmileştirmek için atacağı adım sosyal ve tartışmalı-ama-biraz hukuki bağlamda nişanlılık gibi görünüyor. Bu sayede çift birbirini daha iyi tanıma fırsatı buluyor (Burada bahsedilen tanıma fırsatı yine sadece sosyal/kişisel ve ilişkisel bağlamda değil, evlilik bağlamında, yani hukuki hakların, sosyal güvencelerin de dahil olduğu daha katıilişkisel bağlamda).
Benzer yaşlardaki bir Fransız veya yarı Fransız çifti de benzer şekilde bu fırsatı tanımak istiyor, üstelik onlar çoktan aile yuvasından uçup gittiklerinden (+18) ev geçindirme, Fransız olduklarından da sosyal güvencelere dair sorunlarının cevaplandırılmasını istiyor ve çareyi PACS'ta buluyor. Üstelik artık aileleri onların sosyal hayatlarına müdahaleyi azalttığı için bu kararı kendileri verebiliyor, düğün dernek, kına hamam düşünmeden belediye binalasına kendi başlarına gidip imzayı atabiliyorlar. Sonuçta durumdan memnunlarsa, kendi istedikleri bir süre sonra (genel nişanlılık süresi olan "bir yıl/on yedi ay"dan farklı olarak), belki boşanmak üzere evlenmeyi tercih ediyor.
İkinci Türk tarzı birliktelikle karşılaştırma yapılmasını isteyenler içinse; cemaatsel bir hayat birleştirme olayında özne cemaat koruyu cemaat olarak düşünülürse, bireyci bir bakış açısında özne bireyler koruyucu da hukuk olarak düşünülebilir.
PACS'ın Fransa dışında tutup tutmayacağı, günün birinde bizim topraklara da uğrayıp uğramayacağı tartışılır. Ama gün geçtikçe artan PACS trendi bana göre Fransızlar için "fiançaille"ın (nişanlılık) pabucunu dama atabilir.
Modası geçmeye başlayan evlilik müessesesine gelince; belki modası geçiyor ama onu hala pek çok kişi kullanıyor. Evlilik olgusunun sorunlu hale gelmesinde eğer boşanma önemli bir yer teşkil ediyorsa, o halde günümüz şartlarına göre daha iyi karar verilmiş bir evlilik, mesela PACS ile her iki tarafında neyin ne olduğunu gördüğü bir evlilik, daha başarılı sonuçlanabilir. Gerçi yine de önemli olan iki tarafın da "evlendim, nasıl olsa benim artık" diye düşünüp göt göbek salmaması (amanın ciddi makalede göt göbek dedi!).

Comments (1)

Bunun kadın ve erkek arasında olabildiğini bilmiyodum. Çok şaşırdım! Cahilliğime veriniz :p